Adını; en yüksek dağlarda yaşayan, sürüler halinde dolaşan, Ergenekon’dan çıkışta yüz bin Türk’e rehberlik yapan, bağımsızlığına düşkün olarak bilinen bir kurt türü olan rengi boz, bakışı keskin Bozkurt’tan alan grip, Türkiye’de süratle yayılmaktadır. Tam etkisi ve yan etkisiyle Bozkurt Gribi yayıldığı her dönemde Türk Milleti’ne tam bağımsızlık getirmiştir. Bozkurt Gribi sadece Türk Milleti’ne değil Dünyadaki tüm mazlum milletlere huzur getirmiştir. Bozkurt Gribi (T1(Türk1)), Türk Milleti’nin buhranlı dönemlerinde yine Türk Milletine mensup Türk-Bireylerde ortaya çıkar. Belirtileri yüksek derecede Türklük ateşi, hainlerin menüsünden kaynaklanan mide bulantısı, kan kusması, yaşanan olaylar karşısındaki şiddetli hazımsızlıktır ve tam bağımsızlıktır. Bozkurt Gribi; Türk’ten Türk’e geçer. Direk kana karışır. Sinede püryanla başlar. Vücutta titreme ile devam eder. Bu titreme kendine döndürücü bir titremedir. Titreyip kendine dönen Türk-Birey, etrafındaki zulmetleri yakar, yıkar, parçalar. Dolunay zamanı gribin en fazla yayıldığı anlardandır. Dolunay zamanı ormanda kimse kalmaz. Çakal, tilki, sırtlan, engerek, akrep sürüleri komşu ormanlara kaçarlar. Komşu ormanların sahipleri bu ihanet sürülerine kucak açsa da bu haramzadeler yer yer zaman zaman bunları da sokarlar. Orta Asya’nın steplerinde yaygın olarak görülen Bozkurt Gribi, zamanla mutasyonlara uğrayarak Ceyhun’dan Tuna’ya, Aras’tan Sakarya’ya, Kırım’dan Kıbrıs’a, Kerkük’ten Karabağ’a, Buhara’dan Semerkant’a, Adriyatik’ten Çin’e çok geniş coğrafyada Türkler arasında bulaşarak ilerlemiştir. 350 milyonluk Türk Dünyası gribin potansiyel taşıyıcısıdır. Özellikle Anadolu’daki Bozkurt Gribi, 19 Mayıs 1919’da Samsun salgını ile tüm topraklara yayılmış, gribin taşıyıcıları bir çok ithal virüsü alt ederek hâkim virüs olarak Anadolu’da kendini kabul ettirmiştir. Bozkurt Gribi, 1974’de kendini Kıbrıs’ta da göstermiştir. Son dönemde yaşanan sakatlıklar T1 gribinin yeni bir türü olan V1D1B1 (Vatan Bir, Dil Bir, Bayrak Bir) gribini ortaya çıkarmıştır. Bozkurt Gribi, özellikle yüreği bayrak, vatan, Türklük için atan bünyelerde yerleşir ve tüm vücudu ele geçirinceye denk ilerler. Her Türk bir Bozkurt Gribi doğal taşıyıcısıdır. Bu virüs kiminde aktif kiminde pasiftir. Cehele-i fecerenin pençesinde kavrulan, milli şuurdan payesini almamış Türk-Bireylerde pasiftir. Pasif taşıyıcılar aktiflerden fazla olursa salgın gerçekleşmez. Aktiflerin sayısı pasifleri geçtiğinde aktivitesi bol günler yaşanır. Bozkurt Gribinin yayılmasını önlemek için çakal, tilki, sırtlan ve engerek sürüleri çeşitli antivirüs aşılar üretip Türk Milleti’nin bünyesine enjekte edip gribin yayılmasını engellemek isterler. Çünkü grip salgını başlarsa bunların ölümü korkunç olur. 7 bin yıllık şanlı Türk Tarihine bakıldığında, Alper Tunga, Mete Han, Çiçi Yabgu, Bilge Kağan, Attila Han, Şu Komutan, Tomris Han, Babür, Baybars, Tuğrul ve Çağrı Beyler, Selçuk Bey, Sultan Alparslan, Kılıçaslan, Osman Bey, Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Mustafa Kemal ******, Raif Rauf Denktaş, Alparslan Türkeş, Cahar Dudayev, Ebulfez Elçibey, Sapar Murat Türkmenbaşı ve daha niceleri Bozkurt Gribi virüsünü taşıyan liderlerdendir. Modern Tıp, Bozkurt Gribinin, Türk Milleti üzerindeki mucizevî etkileri üzerine araştırma ve çalışmalarına devam etmektedir.
Anasayfa 
Latest images 
Arama 
Kayıt Ol 
Giriş yap 
KAĞAN
Konu: Bozkurt Gribi 
Ptsi Ara. 07, 2009 9:59 pm
