Ya DEVLET Başa, Ya Kuzgun Leşe !

Birileri yalan söylüyor !




Daha geçenlerde 05.01.2010 tarihinde yapılmıştı Cumhurbaşkanlığı daveti ile gerçekleşen yemek.




Yemeğe, Yasama sorumlusu olarak TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Yürütme sorumlusu olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Yargı sorumlusu olarak Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker katılmışlardı.




Yemek sonrasında ise Kurumlar arası çatışma olmadığı, tam aksine, uyum olduğuna yönelik bir açıklama yapılmıştı!




***




Tarih 11.01.2010 yani yemeğin düzenlediği tarihten sadece altı gün sonrası !




Bakınız, Yargı Sorumlusu Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Adalet Bakanının adeta gözünün içine bakarak ne söyledi :




''Yargıtay’daki 250 üyeden 34'ü eksik durumda. Yasal zorunluluk olmasına rağmen üye seçimi hala yapılmış değildir. Birçok daire, asgari üye sayısı olan beş üyeden aşağıya düşmüş, çalışamaz hale gelmiştir. Bu durumda, HSYK'nın, Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştirsek ne olacak, değiştirmesek ne olacak? Üzülerek söylüyorum, Yargı da yangın büyüyor, ateş bacayı sardı. Bunları söylerken üzülüyorum ama bunlar acı gerçekler''





Evet, birileri yalan söylüyor !




Yemek sonrasında yapılan Kurumlar arası uyumlu çalışma açıklaması bir yana, Hasan Gerçeker, Yargı Kurumunun çalışamaz duruma düşmüş olduğunu söylüyor !




Daha da vahimi, yeterince açık ve net olarak şu mesaj veriliyor :

Hukuk’a karar verecek olan Yargı, küle dönmek üzere, dolayısı ile Hukuk Devletinden uzaklaşılıyor !

***

Yasama, Yürütme ve Yargı !




Devleti oluşturan üç temel yapı…




Sn. Hasan Gerçeker Yargı’nın başı olarak Yargı Organının çökmek üzere olduğunu ifade ediyor !



Bu durumda akla gelen ilk soru:




“Devleti oluşturan üç temel yapıdan birisi kendisini koruyamayacak kadar aciz mi ?”

sorusudur ve bende bu soruyu Sn. Hasan Gerçeker’ e soruyor ve ekliyorum:




“05.01.2010 tarihli yemekte bu sorunlardan bahsettiniz mi ?!

Bahsettiniz ise bunu neden açıklamadınız ?!

Ve son olarak; tüm bunları yapmadı, yapamadı iseniz…(Lütfen bu boşluğu siz doldurun Sn. Hasan Gerçeker”




***

Yürütmenin başı ve 05.01.2010 tarihli yemek davetine katılmış olan Sn Erdoğan ve davet sahibi Devletin başı Sn. Gül, Sn Gerçeker tarafından yapılan bu açıklamaya kayıtsız kalamazlar, kal-ma-ma-lı-lar !




Yılların birikimi olarak görünen Yargı’daki yangına mutlaka müdahale edilmeli ve Devlet’in Hukuk Devleti olma özelliği korunmalı ve gerek duyulması halinde eksikler kısa sürede telafi edilmelidir.




Ayrıca, bu konu yemekli davette gündeme getirilmemiş ise neden altı gün sonra gündeme getirildiği sorgulanmalı ve Sn.Gerçeker’den gerekli açıklanma yapması beklenmelidir.




Sn. Gül ve Sn. Erdoğan’ın tüm bu olanlara kayıtsız kalmaları halinde, medyada yazılıp çizilen; Laik, Demokratik ve Hukuk Devleti olan T.C Devletinin tüm bu vasıflarından soyutlanarak Faşizm’e doğru evrildiği iddiaları meşru hale gelecektir !

***

Devlet’in tepesinde…




Evet, birileri yalan söylüyor!




Türk Kimliğinin çok önemli bir özeliğini ifade eden bir söz var, tam yeri gelmişken yalan sahibine hatırlatmış olalım:




Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe!




Bu özlü sözün meali ise (bilmeyenlere) şudur:




DEVLET sürekli VAR olmalı ve bu uğurda gerekiyor ise kuzguna dahi yem olmaktan kaçınılmamalı!




İşte bu yüksek ruh nedeniyledir ki tarihin hiçbir döneminde Türk, Devletsiz olmamış, Devletsiz kalamamıştır ve Devletsiz kalmamaya da sonsuz dek devam edecektir.



Tanrı, bunu sağlayacak Türk’lüğünün farkında olanları korusun!




Alp Güngör