BOZKURTLAR OTAĞI
BOZKURTLARIN OTAĞINA HOŞGELDİNİZ.

ÜYE ADI OLARAK TÜRKÇE İSİMLER KULLANINIZ.
AKSİ DURUMDA ÜYELİĞİNİZ KABUL EDİLMEYECEKTİR.

ÜYELİĞİNİZİN HEMEN AKTİF OLMASI İÇİN MAİL ADRESİNİZE GELEN ÜYELİK AKTİVASYON LİNKİNE TIKLAYINIZ.

BOZKURTLAR OTAĞI
BOZKURTLARIN OTAĞINA HOŞGELDİNİZ.

ÜYE ADI OLARAK TÜRKÇE İSİMLER KULLANINIZ.
AKSİ DURUMDA ÜYELİĞİNİZ KABUL EDİLMEYECEKTİR.

ÜYELİĞİNİZİN HEMEN AKTİF OLMASI İÇİN MAİL ADRESİNİZE GELEN ÜYELİK AKTİVASYON LİNKİNE TIKLAYINIZ.

BOZKURTLAR OTAĞI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ÜLKÜCÜ HAREKET ENGELLENEMEZ
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Sayfayı FaceBook'ta Paylaş

 

 Bizden Kim Usanası…

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
hüzünşairi
YABGU
YABGU




Bizden Kim Usanası… Empty
MesajKonu: Bizden Kim Usanası…   Bizden Kim Usanası… Icon_minitimeC.tesi Şub. 27, 2010 11:13 am

Bizden Kim Usanası…




26 Şubat 2010, Cuma

Tarihi düşünmek ve anlamak, tarihi okumaktan daha zordur. Bu netameli ama şuurlu tutum, bizim tarihten ne anlamamız gerektiğini belirleyen en önemli etkendir. Mustafa Kemal’in “tarihi yazanlar, tarihi yapanlar kadar önemlidir” sözüne naçizane bir görüş eklemek yerinde olacaktır: tarihi anlamak, tarihin kendisinden daha önemlidir.

O halde, kalemi ele almamıza sebep olacak mevzuu tekraren dillendirmekten ziyade farklı bir şeylere dokunmak isabetli bir tercih haline gelecektir. Ne olduğunu doğru kalemler elbette yazacağından, ne olması gerektiğini de eğri bir kalem olarak ama dosdoğru biçimde anlatmaya çalışalım.

26 Şubat her zaman bir matemin ve zulmün günü olarak yer aldı takvimlerimizde. Kadınlı-çocuklu yüzlerce Türk, Birleşmiş Milletlerin 11 Aralık 1946 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 2. Maddesine göre soykırımına uğradılar. Dağlık Karabağ işgal edildi, Azerbaycan’ın toprakları zorla elinden alındı.

Şimdi biz ne yapıyoruz/yapacağız?

Hocalı Katliamı/Soykırımı hasebiyle hislerimizi bir topluma topyekûn nefrete dönüştürmeden, Türkleri soykırımı yapmakla suçlamaya çabalayan soykırımcı bir zihniyetin düşmanı olduğumuzu sarahatle belirtmeliyiz. Yalnız bu zihniyetin sahiplerinin yalnızca Ermeniler olmadığını, en basitinden Hocalı Katliamı’na destek vermiş ve katılmış olan Rusların, ırkçılığı temel kabul etmiş ve hayâsızca katliamlara göz yummuş hatta bizzat kendisi soykırımı yapmış olan Batı medeniyetinin de baş katil olduğunu göz ardı etmemeliyiz.

Ermenilerin siyasî emellerle tartışmaya açtığı tehcir meselesinin bir soykırımı olup olmadığı hususu –tarihî vesikalarla soykırımı olmadığı apaçıkken- artık ne kadar tarihin dışında yer alıyorsa, Hocalı’nın da tarihî argümanlardan arındırılıp siyasete malzeme edilmesi bu soykırımını ister istemez tarih dışına itecektir. Bizatihi Hocalı’nın tarih içerisinde kalmasında millet şuuru ve bekâsı açısından doğru zeminde olmamızda katkısı asla yadsınamaz.

Evet, Hocalı’da Türkler bir soykırımına uğradı. Evet, Türkler tarihin sayfalarında binlerce yıldır katledildiler, toprakları paylaşıldı, vatanları işgal edildi, yok edilmeye çalışıldılar. O halde şu suali cevaplandıralım: Türkler tarihleri boyunca haklı oldukları hâlde hakları teslim edildi mi? Cevaptan emin bir biçimde hayır diye haykırıyorsak, Hocalı’nın bize öğreteceği en önemli ders –tarihî açıdan- Türklere karşı diğer dünyanın tutumu ve tavrı değişmemiştir/değişmeyecektir.

Hulasa, Ermeni işgalinde ama Rus yönetimi altındaki Dağlık Karabağ’ın –orada mevcut altın madenlerini kimin işlettiği meselesi- işgalinin sonlandırılması, dünya kamuoyuna, yapılmış bir soykırımını kabul ettirmeye çalışmaktan ziyade, Türklerin yekvücut olması ve güç sahibi olması ile yakından alakalıdır. Hocalı’nın soykırımı olarak tescil edilmesi ne acılarımızı dindirecek ne de haklarımızı teslim edecektir. Türkler birlik ve beraberlik içerisinde, gözlerini Türklerin istikbâline ve istiklâline hatta hayat haklarına dikmiş olan düşmanlarına korku verecek şekilde güçlü olduğunda yeni Hocalı’lara geçit verilmeyecektir. Türklerin parçalanmışlığı ve güçsüzlüğü dünyanın gözünü yumduğu yeni Hocalı’lara kapı aralayacaktır.

26 Şubat 1992 tarihi çocuklarımıza ve torunlarımıza ibret vesikası olarak anlatacağımız hazin bir gündür. Ancak çocuklarımız belki gecikirsek torunlarımız, her dem yeniden doğduğumuzu ve usanmadığımızı bilerek, şehitlerimizin huzur içerisinde olacağı bir âlem nizamını tesis etmiş olacaklardır.

Bu vesileyle, Hocalı şehitlerimiz başta olmak üzere bütün şehitlerimizi şükranla yâd ederken, ruhları şad olsun diyorum.

Dua ile…


Oğuz ERSAGUN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bizden Kim Usanası…
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» BİZDEN KİM USANASI?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BOZKURTLAR OTAĞI :: MAKALELER :: ÜLKÜCÜ KALEMİ-
Buraya geçin: