BEN ONLARA BENZEMEM
Demir dağların çocukları, çetin yolların yolbaşçılarıyız. Sevdasız yürekleri yakmak için bedenlerimizin parçalanmasına göz yumanlarız. Değmesin mabedimize namahrem bir el diye ipekten sıyrılıp, çelikleşen canlarız. Kan verip göklere çektiğimiz göz nurumuza ikinci bir yıldızın bakışını bile kıskanıp, gökyüzüne kafa tutan bayrak sevdalılarıyız…
Gözümüze hilalden önce göz değmedi, gözü hilalden başka nazlı yar bilmeyenleriz. Sessiz gecede sevgiliye değil, sevdaya yazanlarız. Sevdamız için ölüme, ölümüne meydan okuyanlarız. Her karışına kan verip, tozunu paylaşmadığımız vatan için gerekirse toprak olmayı bekleyen kefeni üstünde gezen yiğitleriz. Köşe başlarına çöken karanlık suratlara bir tokat gibi çarpan sözün sahipleriyiz. Türk’ün tarihine not düşmek isteyen ahmakların göğsünde patlayan mermiyiz. Geçmiş olan geleceğin, tarih yazan bir ceddin torunlayız…
Binlerce yıl evvel ne isem bugün o’yum. Birim, bütünüm. Temelimle oynayanın kaderiyle oynarım. Bakmayın sessiz duruşuma, bir an gelir çığ olur düşerim küffarın üstüne. Sözüm kar etmiyorsa kahpe düşmana, yıkarım dağları yerle bir ederim dünyayı. Ben ne Filistin’e benzerim, parayla satayım toprağımı. Ne Irak’a benzerim, ölmeden terk edeyim toprağımı…
]color=darkred]Ben Türk’üm…
Üste gök çökmedikçe, altta yer yarılmadıkça ne bozdururum ilimi, töremi. Nede açtırırım sağımı, solumu…[/color]