YALNIZ KURT DESTANI
Kurtlar Deli kurt a teşekkür etmeye giderler, deli kurt, ben ona sadece kurt olmayı öğrettim der, siz belki unuttunuz ama o hiç unutmadı...
YALNIZ KURT DESTANI
Türkeli ormanına delicesine dökülmüştür yağmur, hava puslu, sisli, dumanlı... Şimşekler çakarken gök boyu, gözlerinde ışıldadı yankısı Aykurtun. Yere uzanmış yatıyor Aykurt, Yalnız Kurt u doğuracak. Yağmur çamur sel olmuş akıyor, yapraklar çamurlarda, hava soğuk ve rüzgarlı, gecenin sinsiliği tehlike yakında diyor artık. İşte böyle doğar Yalnız kurt suya, çamura, toprağa yaprağa karışır sürüklenir sellerde daha doğar doğmaz,ayağı yaralanır. Ne var ki çakallar kan kokusu almıştır grup halinde saldırırlar, aslında yüz çakala tınmayacak Aykurt u, yorgun ve bitkin halinden faydalanıp yerler. Seller Yalnız kurdu uzaklara götürür.
Gün doğanda Deli kurt bulur Yalnız Kurdu, el kadardır Yalnız kurt. Deli kurt zaten diğer kurtlardan farklıdır, evlat edinir yalnız kurdu, besler büyütür. Yalnız doğan Yalnız kurt kendi köşesinde yalnız büyür Deli kurt ile beraber. Fakat Türkeli ormanının kurtların diyarı olduğunu çoktan anlamıştır, çamurunda doğduğu toprağın ormanıdır burası, her ağaçta anasının kokusu vardır, her tepede babası Ulukurt un ayak izi vardır. Anasız babasız da olsa, bu toprak benimdir demiştir Yalnız kurt.
Çakallar Türkeli ormanını ele geçirmeye karar vermişlerdir, gruplar halinde kurtlara saldırırlar. Orman içinden kendilerine bazı tilkileri, lafçı tavşanları, fareleri, yılanları dost edinmişlerdir. Kurtlara tuzak kurarlar, kalleşçe savaşırlar amaçları Türkeli ormanında hiç bir kurt kalmamasıdır. Çakalın birine kurt postu giydirirler ve bu çakal, kurtların reisi olur. Kurtların reisi olan bu çakal, kendisi gibi kurt kılığına bürünmüş çakalları doldurur çevresine, sesini çıkaran kurttan artık hesap sorulacaktır.
Kurtların avladıkları avı artık kurt kılığındaki çakallar yemektedirler. En güzel avların olduğu yerde avlanmak artık yasaklanmıştır. Suyu en berrak üç pınardan su içmek de yalnızca kurt kılığındaki sahte çakallara mahsustur, kurtlar yarı aç, yarı tok, yarı susuz hayatlarına devam etmektedirler, zayıflamış, güçten kuvvetden düşmüşlerdir ve çakallar buna bayram etmektedirler. Bazı kurtlar durumdan şikayet etmektedirler fakat kurt kılığına girmiş çakal ve çevresindeki diğer sahte kurtlar bunlara göz açtırmamaktadır. Zaten fareler, tavşanlar ve yılanlar her şeyi çakallara anlatmaktadır.
Yalnız kurt anası Deli kurttan hakkını helal etmesini ister, Ana der sen benim ikinci anamsın, ben senin öz evladın oldum bana hakkını helal et. Deli kurt, ne yapacağını biliyorum Yalnız Kurt der, ben seni çamurda buldum, özgür doğdun, özgür büyüdün, esarete gelmez ölürsün, Senin baban Ulukurt un tepede duruşunu, ananın anaçlığını aratmak isetemedim sana. Fakat kan çekermiş, biliyorum atana ve anana layık evlat olacaksın, derdim o ki onlar bize ne büyük evlat verdiklerini göremeyecekler.
Doğduğu gecenin vaktine çatan saatte yola düşer Yalnız Kurt. Babasının çıktığı tepeye gider ve saatlerce bu orman benim dercesine ulur, tüm ormanı uyandırır. Tepede Yalnız kurdun, arkasında dağ, üstünde ay muhteşem bir görüntüsü vardır. Çakallar ve kurt kılığına girmiş çakallar Yalnız kurdun babasını hatırlarlar ve korkudan titremeye başlarlar. Ertesi sabah ormanın değişik yerlerinde parça parça edilmiş çakal leşleri bulunur. Yalnız Kurt üç pınara gitmiş, oradaki kurt kılığındaki çakalları boğmuştur, pınarın her tarafına ayak izlerini bırakmıştır, ayağında küçükken aldığı yaranın izi vardır hala.
Yalnız kurt ormandaki her ağaca çamur sürmekte ve bu orman benim dercesine bu çamura ayak izini bırakmaktadır, bu ise çakalları deli etmektedir. Çakallar ve kurt kılığına girmiş çakallar Yalnız kurt aleyhinde iftiralar atarlar. Onun kurtların düşmanı olduğunu söylerler.
Fakat kurtların bir kısmı Yalnız kurdun yaptıklarına için için sevinmektedirler, ve onu yalnız bırakmamaya karar verirler. Yalnız kurt erişilmez tepelerde uyumakta, erişilmez süratle koşmakta, ve dişlerinin gücünden hiç bir canlı kurtulamamaktadır. Ormanın her yerinde onun ayak izi vardır. Tavsanlar, fareler, yılanlar ve sahte kurtlar tek tek avlanmaktadır.
Bir gece bir grup kurt sürüden ayrılarak Yalnız kurda katılmaya karar verir. Yalnız Kurt erişilmez tepeden iner, içinizde kurt kılığına girmiş çakal varsa, şimdi ölecek der ve herkesin kanını donduracak şekilde ulur. Üç kurt ormana geri kaçar ve bunların çakal olduğu ortaya çıkar. Titreyip kendine dönen kurtlarla, ormanın bütün giriş çıkışları kontrol altına alınır. Yalnız kurt, daha anamın öcünü almadım, bana bin çakal leşi gerek der ve çakalları tek tek parçalar. Çakallar ormandaki ve diğer ormanlardaki hayvanlardan yardım isterler, fakat Yalnız kurt bir iken yüz, yüz iken bin olmuştur, kimsenin gözü kesmez. Kurtlar her gece nöbetleşe Ulukurt un çıktığı tepeye çıkıp bu orman bizim dercesine ulurlar, çakalların ise artık
Üç pınardan su içme hakkı yoktur...Kurtlar Deli kurt a teşekkür etmeye giderler, deli kurt, ben ona sadece kurt olmayı öğrettim der, siz belki unuttunuz ama o hiç unutmadı...
Emre Kaan'a tesekkur ederim.