TÜRK
 KAĞAN
 |  Konu: KUTSAL EMANETLER  Paz Tem. 05, 2009 10:10 pm | |
|
1. Hz. Muhammed’in yayı ve kılıçları
2. Elmas kelime-i tevhid
3. Kabe oluğu
4. Hacer’ül Esved mahfazası
5. Kabe kapı perdesi
6. Hz. Yusuf’un sarığı, Hz. Yahya’nın kol kemiği ve kafa mahfazası
7. Kubbetüs Sahra maketinin bulunduğu oda
8. Kabe kapı anahtarı
9. Hz. Muhammed’in ayak izi
10. Hırka-ı Saadet mahfazası
11. Altın kandil
12. Sakal-ı Şerif
Yeniden restore edilen Topkapı Sarayı Kutsal Emanetler Bölümü yeniden açıldı. Sakal-ı Şerif ve Hz. Muhammed’in ayak izinin aralarında bulunduğu Kutsal Emanetler’e yeni parçalar eklendi; Kabe’nin kapı perdesi, Sürre defterleri, Hz. Yahya’nın el ve kafatası parçaları bunlardan birkaçı.
Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethetmesinin ardından İstanbul’a getirilen ve 1850’li yıllara kadar sayısı sürekli artan paha biçilmez ‘Mukaddes Emanetler’ asırlar boyu Topkapı Sarayı’nda korundu. Hırka-i Saadet’ten Sancak-ı Şerif’e, Nalın-ı Saadet’ten Sakal-ı Şerif’e kadar İslam áleminin en önemli hazineleri yepyeni teknolojiler ve görsel zenginlikle yeniden ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. 29 Aralık’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı Kutsal Emanetler Dairesi’ni Topkapı Sarayı Müzesi Müdür Hilmi Aydın ile gezdik. Neredeyse 20 yılını silahlar ve Mukaddes Emanetler’in sorumluluğu altında geçiren Aydın’ın yazdığı Hırka-ı Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetleri ve Sultanların Silahları adlı iki kitabı da bulunuyor.
******’ün emriyle 1924’te müze haline getirilen Topkapı Sarayı’nın bu en önemli bölümünde yaklaşık 40 yıldır kapsamlı bir restorasyon ve teşhir sistemi yenilemesi yapılmadığını anlatan Aydın ‘Bir sanat tarihçisi olarak bu eserlerin maddi değerlerinin paha biçilemez olduğunu biliyoruz. Ama maddiyattan öte, verdiği mesaj çok daha önemli’ diyor. Yaklaşık 4 buçuk milyon YTL’ye mal olan restorasyon çalışmalarını 40 kişilik bir ekibin dokuz ayda tamamladığını anlatan Hilmi Aydın ‘Türklerdeki mukaddes emanetlere bakışın eşyaya verilen önemden ziyade, alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin hatıralarını çağrıştırması olarak algılanması gerekir’ diyor.
Peki Kutsal Emanetler bölümünde hangi eserler nasıl bir düzenlemeyle sergileniyor? İşte yeniliklerden bazıları şöyle: Kutsal Emanetler’in deposu olarak kullanılan ve uzun süredir kapalı olan Silahtar Hazinesi sergi alanına dönüştürüldü.
Yeni sergilemede Hırka-i Saadet Dairesi’nin her bölümünde farklı temaların işlenmesine dikkat edildi. Dairenin kapısından girince Şadırvanlı Sofa’da Hacer’ül Esved’in altın mahfazası, Kabe-i Muazzama’nın kapısı, olukları ve kilitleri bulunuyor. Küçük Kabe maketi ise özel olarak Hicaz’dan getirilen kumun üzerine yerleştirilmiş. Şadırvanlı Sofa’nın girişindeki vitrinlerde sahabe kılıçları yer alıyor. Sofanın sol tarafındaki Destimal Odası ise peygamberlere ayrılmış. Odadaki sedef işlemeli Kudüs Maketi’nin yanında Hz. Muhammed’in ayak izi, Hz. Yahya’nın kol ve kafatası parçası, Hz. İbrahim’in tenceresi, Hz. Yusuf’un sarığı, Hz. Musa’nın asası ve Hz. Davut’un kılıcı var.
Eskiden padişah huzuruna çıkacak görevlilerin beklediği Arzhane bölümünde ise Hz. Muhammed’in kılıçları, Sakal-ı Şerifleri ve dört halifenin kılıçları bulunuyor. Hırka-i Saadet ile Sancak-ı Şerif’in sandukaları da Arzhane’den Hasoda’ya açılan camekandan ziyaret ediliyor. Getirilişinden itibaren emanetlerin başında 24 saat Kuran-ı Kerim okunması geleneği de devam ettiriliyor. Arzhane’deki küçük kulübede Kuran-ı Kerim okuyan hafızlar için özel bir kürsü yapılmış. Çinilerle kaplı olan dairede vitrinlerin arka camları milli rengimiz kabul edilen turkuaz filmlerle kaplanmış. Kılıçlar ise uzmanlarca geliştirilerek patenti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen mıknatıslı özel bir teknikle sergileniyor.
Emanetler başka bir ülkeye gönderilemez
Yılda iki milyon kişinin ziyaret ettiği Topkapı Sarayı Müzesi’nde özellikle yazın kuyruklar oluşuyor. Müze Müdürü Hilmi Aydın salı günleri hariç her gün ziyarete açık olan müzenin Kutsal Emanetler Bölümü için ayrı bir ücret talep edilmediğini anlatıyor. Peki İslam alemi için büyük önem taşıyan bu emanetlerin yurtdışında sergilenmesi söz konusu mu? Aydın şu yanıtı veriyor: ‘Geçmiş yıllarda Suudi Arabistan Krallığı’nın mukaddes emanetleri istediklerini merhum Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’e sözlü belirtilmiş. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Hem mukaddes emanetlerin hem de İslamiyet’in sancaktarlığını Allah Türk milletine nasip etmiş. Müzelerimizdeki eserlerin yurtdışına çıkarılması söz konusu değil.’ | |
|
Anasayfa 
Latest images 
Arama 
Kayıt Ol 
Giriş yap 
