BOZKURTLAR OTAĞI
BOZKURTLARIN OTAĞINA HOŞGELDİNİZ.

ÜYE ADI OLARAK TÜRKÇE İSİMLER KULLANINIZ.
AKSİ DURUMDA ÜYELİĞİNİZ KABUL EDİLMEYECEKTİR.

ÜYELİĞİNİZİN HEMEN AKTİF OLMASI İÇİN MAİL ADRESİNİZE GELEN ÜYELİK AKTİVASYON LİNKİNE TIKLAYINIZ.

BOZKURTLAR OTAĞI
BOZKURTLARIN OTAĞINA HOŞGELDİNİZ.

ÜYE ADI OLARAK TÜRKÇE İSİMLER KULLANINIZ.
AKSİ DURUMDA ÜYELİĞİNİZ KABUL EDİLMEYECEKTİR.

ÜYELİĞİNİZİN HEMEN AKTİF OLMASI İÇİN MAİL ADRESİNİZE GELEN ÜYELİK AKTİVASYON LİNKİNE TIKLAYINIZ.

BOZKURTLAR OTAĞI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ÜLKÜCÜ HAREKET ENGELLENEMEZ
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Sayfayı FaceBook'ta Paylaş

 

 TİYATRO ZAMANI(YENİ BİR MEDENİYET HAYALİ)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
hüzünşairi
YABGU
YABGU




TİYATRO ZAMANI(YENİ BİR MEDENİYET HAYALİ) Empty
MesajKonu: TİYATRO ZAMANI(YENİ BİR MEDENİYET HAYALİ)   TİYATRO ZAMANI(YENİ BİR MEDENİYET HAYALİ) Icon_minitimeC.tesi Mart 06, 2010 5:38 pm

Tiyatro Zamanı (ve Yeni Bir Medeniyet Hayali)…



2 Mart 2010, Salı

Gündem o kadar yoğun ve sıkıcı ki insanın hiçbir şey yapası gelmiyor!



Hayır, bir şeyler yapmalı insan, kendisini hayata bağlamalı.



Tiyatroya gitmeli mesela…



Sormasın kimse nerden çıktı şimdi bu, tiyatro zamanı mı diye…



Evet, tam tiyatro zamanı.



Başka şeyler de anlaşılmasın ve beklenmesin bu başlıktan, bu başlık, “Beşiktaş nasıl kurtulur?” gibi bir başlık da değildir…



***



Tiyatro insana çok şey öğretir ve en başta insan olmayı!



Tiyatronun içinde kendini bulur insan, tiyatro salonuna ilk adımdan itibaren kendisiyle baş başadır ve oyun bitene kadar gördükleriyle birlikte kendisini dinleyecektir.



Düşüncenin oyuna dökülmesi anlamına gelen tiyatro, insanın dünyayı tanıma ve anlama mücadelesinde önemli bir yere sahiptir. Bu yer toplumun bilincinde sağlam bir temele oturduğunda ise, toplumda sanat algısı gerçek değerine kavuşur. Bu açıdan bakıldığında sanatın insan için ve insandan gelen değerler bütünü olduğu görülür ve tiyatro sanatın yaşaması için gerekli en önemli uzuvdur.



Tiyatro hayatidir, sanatı besler, iskeleti gibi ayakta tutar sanatı ve hareket etmesini sağlar…



Tiyatro geçmişten ders çıkarır…



Tiyatro gençlerin yüreklerini aydınlatır ve onları geleceğe hazırlar…



Bir gencin tiyatroya her gidişi o gencin davranışlarında, duruşunda, hayata bakışında, konuşmasında, gelecek tasavvurunda ve burada sıralanması güç birçok alanda gözle görülür değişimine sebep olacaktır.



Sadece gençler için değil, bütün insanlar için bir hamledir aslında tiyatro kültürü…



Var olma hamlesidir tiyatro, var olma ve var olduğunu gösterme hamlesidir…



Zamana yayılmış kokular vardır tiyatronun içinde ve sahne tozuyla birlikte insanın içine dolar…



Hakikat kokusudur tiyatro…



Emeğin umutla birleşmesidir tiyatro ve yol almaktır zaman içinde, ne kadar hissederseniz o kadar bağlanırsınız tiyatroya.



***



İnsanı anlamanın ve anlatmanın tiyatro gibi vazgeçilmez araçları varken, daha sevecen hale gelmesi gereken dünya, insan için artan teknolojik gelişmelere rağmen, insani değerler açısından değil yerinde saymak, adeta geriye gitmektedir ve de inanılmaz bir hızla.



Sanki çivisi çıkmıştır dünyanın, işlemez ve ilerlemez hale gelmiştir. Çekiciliği ve yaşanılabilirliği kalmamıştır sanki. İşte tam bu durumda yeni bir şeyler söylemek lazımdır. Yeni bir söz, daha önce söylenilmemiş. Yeni bir söz, tüm insanlığı refaha eriştirecek. Yeni bir söz, sadece insanı yeryüzün halifesi yapacak bir söz.



Yeni bir medeniyet!



Özlemlerin, hayallerin, rüyaların şekil vereceği yeni bir medeniyet!



Her şeyi baştan yazacağımız, harf harf, kelime kelime, satır satır insanı ve insani olguları işleyeceğimiz yeni bir medeniyet!



İnanan ve inandıkları doğrultusunda hareket eden yeni bir medeniyet!



Hakkı ve hak olmayanı tereddütsüz ayırt edecek yeni bir medeniyet!



Bu isteklerle yola çıkmalıyız ve bu istekler etrafında bütünleşmeliyiz.



Bu istekler bize yeni bir ufuk açacaktır. Bu isteklerle biz, gerçek muradımıza ereceğizdir



***



Şimdi hareket zamanıdır ve bahsedildiği üzere yeni bir medeniyet için harekete geçecekseniz buna en temelden başlarsınız.



En temelden, yani insandan!



İnsanı anlamaktan ve anlatmaktan başlarsınız!



Zamanı tek tek kaydederek, tüm köşe başlarını tutarak başlarsınız!



Kaybedilen ne varsa tekrar hatırlayarak, eksikleri ve fazlalarıyla durumu tartarak başlarsınız…



Doğa ile başlarsınız, her şeyin kaynağına inerek ve bu kaynaktan ilham alarak başlarsınız…



Her nereye götürürse götürsün, vicdanın sesini dinleyerek başlarsınız…



Siyahın, beyazın, kırmızının ve daha binlerce rengin farkına vararak başlarsınız…



Ne olduğunuzun ve ne için olduğunuzun farkına vararak başlarsınız…





***



Biz bu konuya tiyatro ile giriş yaptık ve yukarıda kaydedilen her ne varsa bunların içerisinde tiyatronun, yani insana insanı anlatmanın mutlaka payı vardır.



Peki mevcut durumda Türkiye’de tiyatro ne durumdadır, yeterlimidir, görevlerini eksiksiz ifa etmekte midir, gençlerimize sanatın açacağı ufukları hayal ettirmekte midir?



Başkent Ankara için söylüyorum: HAYIR!



İstanbul’daki üniversiteli arkadaşlarımdan soruyorum:HAYIR!



İzmir, Eskişehir, Afyon, Konya, Antalya, Mersin, Çanakkale, Muğla’daki aile dostlarımdan soruyorum:HAYIR!



Diyarbakır, Malatya, Hakkari, Van, Kars, Erzurum, Artvin, Mardin’den soruyorum:HAYIR!



Ve daha yazamadığım bir çok yerimiz için cevap yine HAYIR.



Hayır hayır hayır…



Devlet tiyatroları maalesef sadece 18 ilde hizmet vermektedir…O da son derece kısıtlı imkanlarla… Bu durum gerçekten içler acısıdır…



Peki neden böyle, çünkü bu mesele bir gelecek meselesi olarak görülmediği için. Bir tasavvur meselesi olarak görülmediği için, bir medeniyet meselesi olarak görülmediği için…



***



Ankara’da 11 tiyatro sahnesi vardır. Türkiye’nin başkentinde, 4,5 milyon kişinin yaşadığı ve 15-30 yaş arasında genç denilebilecek 1.200.000 kişinin bulunduğu yerde 11 adet tiyatro salonu vardır. Küçük salonlar ve oda tiyatrosu dahil sadece 11. Bunun yanı sıra 11 salonda sürekli gösterim yoktur, bir salonda haftada 3 yada 4 kez gösterim yapılmaktadır ve oyun sayısı da son derece yetersizdir (merak edenler devlet tiyatrolarının resmi sitesinden durumun vahametini görebilirler).



İstanbul’ u yazmıyorum bile artık, lütfen vaziyeti tahmin ediniz…



Durum böyle olunca, hem insanların beklentileri karşılanmamaktadır ve hem de insanları tiyatroya teşvik etmek için yapılabilecek yeni metotlar düşünülmemektedir.



3 gün önce anakara’daki bir üniversitede okuyan arkadaşım aradı ve “bir tiyatro organizasyonu yapmak istiyoruz fakat iki aydır devlet tiyatrolarında uygun bir yer bulamadık telefonlarımıza bile bakılmıyor” dedi ve söyleyecek bir şey bulamadım çünkü arkadaşımın girişkenliğini ve tuttuğu işi koparabileceği konusunda en ufak bir tereddüdüm yoktu ve telefonda isyandaydı…



***



Birileri bir şeyler yapmalı…



Ve bu birileri mutlaka biz olmalıyız çünkü, başkalarından bir şeyler bekleme zamanı geçmiştir…



Yazının başında söyledik tiyatro zamanı diye fakat sonu iyi bitmedi…



Biz tiyatroyu kuracağımız medeniyetin içerisinde nereye koyduğumuzu anlattık, umarım zaman içinde tiyatronun ve hatta sanatın tüm dallarının yeri anlaşılır da, herkes gelişmek ve ilerlemek için bir şeyler yapar, hiç bir şey yapamıyorsa alır yanına ailesini ya da arkadaşlarını tiyatroya gider… Tabi yer bulabilirse!



***



Fakat siz yinede yer arayınız ve yer bulabiliyorsanız Genç Osman ile geçmişi hatırlayınız…



Kerbela ile Peygamber güllerinin solduğu ve zamanın durduğu anı yaşayınız…



Geç Kalanlar ile hiç zaman kaybetmeden sevdiğinize koşup tüm yaşanan köyü şeyler için özür dileyiniz…



Ful Yaprakları ile boşluktan kurtulmaya çalışınız…



Hüzzam ile hüzünlenip yaşamaya dair tedbirler alınız…



Galilei ile bilimin ne zor şartlarda ilerlediğini görünüz…



Aç Sınıfın Laneti ile açlığın nelere yol açacağını hissediniz…



Bir Delinin Hatıra Defteri ile tekrar Gogol’u hatırlayarak, insan keşfi için yola çıkınız…



Yani mutlaka tiyatroyu yaşayınız ve yaşatmaya çalışınız, çünkü tiyatro, kuracağımız yeni medeniyetin adeta şamdanı olacaktır…


OGUZ YILMAZ.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
TİYATRO ZAMANI(YENİ BİR MEDENİYET HAYALİ)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» UYANMA ZAMANI!...
» YENİ TİP SAVAŞ
» Türk Tarihine Ait Yeni Sırlar
» OZAN ÜNSAL-YENİ NESİL
» MEHMET ÇETİN YENİ ŞARKILARI-2012

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BOZKURTLAR OTAĞI :: MAKALELER :: ÜLKÜCÜ KALEMİ-
Buraya geçin: