BOZKURTLAR OTAĞI
BOZKURTLARIN OTAĞINA HOŞGELDİNİZ.

ÜYE ADI OLARAK TÜRKÇE İSİMLER KULLANINIZ.
AKSİ DURUMDA ÜYELİĞİNİZ KABUL EDİLMEYECEKTİR.

ÜYELİĞİNİZİN HEMEN AKTİF OLMASI İÇİN MAİL ADRESİNİZE GELEN ÜYELİK AKTİVASYON LİNKİNE TIKLAYINIZ.

BOZKURTLAR OTAĞI
BOZKURTLARIN OTAĞINA HOŞGELDİNİZ.

ÜYE ADI OLARAK TÜRKÇE İSİMLER KULLANINIZ.
AKSİ DURUMDA ÜYELİĞİNİZ KABUL EDİLMEYECEKTİR.

ÜYELİĞİNİZİN HEMEN AKTİF OLMASI İÇİN MAİL ADRESİNİZE GELEN ÜYELİK AKTİVASYON LİNKİNE TIKLAYINIZ.

BOZKURTLAR OTAĞI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ÜLKÜCÜ HAREKET ENGELLENEMEZ
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Sayfayı FaceBook'ta Paylaş

 

 Türk’üz Türkçe Konuşuruz

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
alpurungu26
KAĞAN
KAĞAN
alpurungu26



Türk’üz Türkçe Konuşuruz Empty
MesajKonu: Türk’üz Türkçe Konuşuruz   Türk’üz Türkçe Konuşuruz Icon_minitimeSalı Haz. 15, 2010 8:54 pm

Türk’üz Türkçe Konuşuruz

Türkçe yürür her kıtada gezerim
Şiirim Türk, bağlamam Türk, sazım Türk
Türklüğüme zarar görsem ezerim
Avrupa’da iz bıraktım ezerim

Dil; insanların arasında yaşayan bir kurumdur, canlıdır, varlığı her zaman bellidir ama kimse göremez, yokluğu ise belli olur ve onun yokluğunda insanlar ne birbirini anlar ne de kendisini anlatabilir.
İnsanların var oluşundan itibaren hava su kadar ihtiyaç duydukları bir varlıktır dil. Dünya tarihi boyunca birçok milletler yaşamış ve bu milletlerle birlikte birçok dil var olmuştur. Savaş, ticaret, sosyal olaylar, göçler vs birçok nedenle milletler birbirleriyle ilişkiler kurmuş ve bu ilişkiler nedeniyle diller de birbirlerinden etkilenmişlerdir. Günümüzdeki diller içerisinde etkileşime uğramamış olan yani özünü koruyan bir dilin varlığından söz edemeyiz.
Bir topluluğa millet olma vasfını kazanırdan en önemli unsur dildir. Bir milletin dili bozulmadığı müddetçe o millet ebedi ayakta kalır. Bir millet de parçalanmak isteniyorsa, yine ilk olarak dili elinden alınır veya bozulmaya çalışılır. Misal verecek olursak komünist Rusya yani eski adıyla SSCB’nin işgali altında birçok soydaşımız yaşıyordu. bu soydaşlarımızın günlük hayattaki dini vecibelerini yerine getirmelerine pek fazla müdahale edilmezken Türkçe konuşmalarına veya çocuklarına Türkçe isimler vermelerine kesinlikle müsaade edilmezdi. Orta Asya’daki cumhuriyetlerin her birine farklı alfabeler kullandırılarak, farklı diller oluşturarak aralarındaki bağın kopması için uğraşılıyordu. Bulgaristan ve Yunanistan’daki soydaşlarımızın Türklüklerini unutmaları için adları değiştiriliyor ve Türkçe konuşmaları şiddetle cezalandırılıyordu. Onlara kendilerinin Müslüman olmuş Yunan ve Bulgar oldukları aşılanmaya çalışılıyor, Türklükle kesinlikle alakalarının olmadığı anlatılıyordu. Bununla bir nesil sonra soyunu unutmuş bir kitle oluşturulmaya çalışıldı. Bütün bunlar dilin ortadan kaldırılması ile yapılmak istendi. Bu da dilin önemini ortaya koyuyor. Bu yalnız bizim için değil, tüm milletler için aynıdır. Örneğin İngiltere; İngiltere de aynı politikayı İrlanda üzerinde uygulamaya çalıştı. Öte yandan uydurukçasını dünya dili yaparak sömürmek istedikleri yerlere daha kolay girdi.
Dış güçlerin Türkiye’de yapmaya çalıştığı dili yozlaştırma politikasıdır. Yabancı kelimelerle Türkçe istila edilmeye çalışılmaktadır. Yabancı kelimelerle konuşmanın bir ayrıcalık olarak görüldüğü toplumumuzda binlerce yıllık kelimelerimiz yok edilmekte, gericilik adı altında Türkçemiz katledilmektedir. Bu bağlamda Türk Dil Kurumuna büyük işler düşmektedir. Bugün Türk Dil Kurumu Başkanı her ne kadar Türkçe’nin bugün en zengin haline ulaştığını söylese de bunlar dilin yozlaşmasıdır.
Yozlaşma ve dil zenginliği birbirine karıştırılmamalıdır. Yabancı bir kelime uyarlanarak Türkçemize girebilir ancak bu kelimenin Türkçe karşılığı unutulmamalı ve unutturulmamalıdır. Nitekim cumhuriyetin ilk yıllarında konuşulan Türkçe ile bugün konuşulan Türkçe arasında dağlar kadar fark vardır. Teknoloji illa ki dilin değişmesinde va gelişmesinde etkilidir. Ancak bu değişim iki dönem arasındaki irtibatın tamamen kopmasına neden olacak boyutta olmaz. Bu yüzden Türkçe’nin ebediyen yaşatılması için Türk Dil Kurumu’nun yoğun bir çaba içerine girmesi gerekmektedir. Bu çaba milletle bütünleşerek sağlanmalıdır. Teknolojinin gelişmesiyle yapılan icatlar ve ortaya çıkan yeni terimlere isim koymada Türk Dil Kurumu çok geç kalmaktadır.
Bir millet bir kelimeyi benimsedikten sonra artık o kelimeyi çıkarıp atmak zordur. Mesela “computer” kelimesine karşılık bulunan bilgisayar kelimesi zamanında ve anlamlı bir şekilde bulunmuştur. Toplum da bu kelimeyi benimsemiştir. Fakat aynı başarıyı telefon, televizyon, faks, taksi gibi kelimelerde yakalayamadık. Faksa “belgegeçer” dendi ancak iş işten geçmiş durumdaydı. Yapılan bir icat Türkiye’ye girmeden önce Türkçe ismi konulmalıdır. Öte yandan yüzyıllardır kullandığımız dilimize, edebiyatımıza, kültürümüze yerleşmiş kelimeleri dilimizden çıkarmaya çalışmak da saçma sapan bir iştir. Mesela kalem kelimesi yazacak kelimesiyle değiştirilmek istenmiştir. Kalem kaşlı deyiminde kalem kelimesinin yerine yazacak kelimesini kullanırsak ne kadar gülünç olur. Amaç mevcut kelimeleri Türkçeleştirmek değil kullandığımız dilimizi korumak olmalıdır. Yapılan yeniliklere Türkçe cevap verebilmek olmalıdır. Her zaman her yerde ve her durumda Türkçe düşünebilmek ve Türkçe hareket edebilmek olmalıdır. Bütün bunların gerçekleşebilmesi için her şeyden önce Milli eğitim Sisteminin adına yakılır bir şekilde millileştirilmesi şarttır. Bunların yanında milli bir medya kurulmalıdır. Şüphesiz ki Türk diline en büyük zararı veren kurumların başında yazılı ve görsel basın gelmektedir. Günümüzde Türkçe için çalışmalar yapan aydınlar kaş yapalım derken göz çıkarmaktadırlar. Örneğin Türk dilinin yozlaşmaması için uğraştığını söyleyen bir aydınımız Türkçeleşmiş bazı kelimelere Türkçe olduğunu iddia ettiği kelimeler uydurmaktadır. Toplumun benimsediği kelimeleri tasfiye tehlikeli bir harekettir. Türk dilinin bu tehlikelerden arınabilmesi ve millet olarak diline sahip çıkması için milletin gerçek manada bilgilendirilmesi şarttır. Dil konuşan millettir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Milli Eğitim sistemi yeniden millileştirilmeli ve milli medya kuruluşları oluşturulmalıdır. Aydınlarımız artık silkinip Türk gibi hareket edip, Türk gibi düşünüp, yüzyılı Türkçe okumaları ve Türkçe’nin yeniden yedi kıtada konuşulması ve dünya dillerine öncülük etmesi ve hak ettiği gibi kullanılması temennisi ile…
Bu yazı Ülkü Ocakları Aylık Eğitim ve Kültür Dergisinin Mayıs-2005’de çıkan 23. sayısında yayınlanmıştır.

(ALINTI Sonkale org Sinan ATES)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Türk’üz Türkçe Konuşuruz
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HER TÜRK, TÜRKÇE KONUŞUP, TÜRKÇE YAZMALIDIR
» TÜRK MİLLETİNİN TARİHİ (TÜRK ADI)
» Önce Türkçe
» TÜRKÇE DUBLAJ FİLMLER
» İNFAZCI 1- TÜRKÇE İZLE

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BOZKURTLAR OTAĞI :: ÜLKÜMÜZ TURAN :: TÜRKLÜK-
Buraya geçin: