Benim(Tarihçi Kardeşinizin) Yazdığım Küçük Bir Makale(Hindistan Fatihi Zahirüddin Muhammed Babur Şah)

Hindistan Fatihi Zahireddin Muhammed Babur Şah

Zahireddin Muhammed Babur Şah Hint-Türk İmparatorlugunun kurucusudur.14 Şubat 1483(6 Muharrem 888)de Fergane’de doğdu. Babur Şah oldukça soylu bir aileye mensuptur. Babası; Timur’un oğlu Miranşah’in torunlarından Ömer Şeyh Mirzadır. Annesi ise; Cengiz Han’in oğlu Çagatay’ın torunlarından Yunus Hanın kızı Kutluğ Nigar Hanım’dır.
Babur Şah; babası Ömer Şeyh Mirza’nın bir kaza sonucu ölmesi üzerine tahta geçmiştir. Babur Tahta geçmesiyle birlikte akrabalarıyla zorlu bir taht mücadelesine girişti, amcası Sultan Ahmet ve dayısı Mahmut Hanın saldırılarına ugradıysada pek zarar görmeden bu zorluklardan kurtulmayı başardı. Babur Şahın en büyük hedefi atalarının yaşadıgı o zamanın en görkemli şehirlerinden Semerkantı ele geçirmekti. Ancak Semerkant Şehrinin de içinde bulundugu Maveraünnehir bölgesinde Şıbanı Han gibi çok güçlü ve zorlu bir rakip vardı. Orta Asyanın o dönemki siyasi durumu oldukça karısıktı. Babur Şah Ser-i Pül de Şibanı hana yenildi ve ondan kaçtı. Dayısının yanına Taşkent’e kaçan Babur Şah Komutanlarını ve askerlerini yeniden topladı. Babur Şah bundan sonra onun kaderini degiştirecek yeni bir sefere cıkmek için gereken gücü elinde bulunduruyordu. Gücünü yeniden toplayan Babur Şah yeni bir sefere girişti. Türk ve Mogollardan oluşan bir kuvvetle Hindikuş daglarını aştı ve burada Kabil şehrini kan dökmeden teslim aldı.(1504-909)
Askeri tarafından yerli halka yapılan en küçük haksızlıga bile ölüm cezası vermesi onu halkın gözünde yüceltti.Babur Hint İmparatorlugunun ilk temellerini cografı yapısı çok müsait olan bu bölgeye kurdu. Horasandan özbeklerin çekilmesi üzerine orayı ele geçirmek için yola çıkan Babur daha sonra Kabilde çıkan bir isyan sonucu geri döndü.(1506-911) Ertasi sene padişah ünvanı alan Babur Timurluların en büyük reisi oldugunu ilan etmiş oldu. Meydana gelen bazı isyanları bastırdıktan sonra Şibani Hanın Safevi Hükümdarı Şah İsmail tarafından öldürülmesini firsat bilen Babur Şah tekrar Maveraünnehir’ ele geçirme hevesine kapıldı. Sefere çıkan Babur Safevierlin de yardımıyla bazı savaşları kazandı ; Semerkant ve Buharra ve bazı şehirleri ele geçirdi.(1511-917) Ancak bir sunni olmasına rağmen askerlere kızlıbaş külahı giydirmege ve Şah İsmail adına Para bastırıp hütbe okutmaktan kurtulamadı. Safevilerin etkisi yerli halkı kıskırttı ve Şah İsmaile karşı halk isyan etti daha sonra giderek güçlenen özbek güçlerinin geri dönme istegi ve Şah İsmailin Osmanlılara yenilemesi Babur Şahı dört yıl aradan sonra Kabile geri dönmeye zorladı. Daha sonraları Maverraünnehirle bağlantsını koparmasada artık Maveraünnehire gidemeyeceki.
İndüs-Ganj nehirleri vadisinde Timurun gidişinin ardından hiçbirşey inşa edilmemiştir.Bölgede kargaşa 1414 yılına kadar devam etmiş ve bu tarihlerde Timulu bir hükümdar , iranlaşmış bir Türk kısa bir süre için seyyid hanedanlıgını kurar. Onun ardından Afgan Kökenli Ludi hanedanlıgı İbrahim Şahın Tiranlıgı sırasında yok olur.(1517-1526)
Dört tada beş yıl boyunca hindistanı yağmalar. Sonra bir gün büyük bir maceraya atılamaya karar verir. 14 Kasım 1525’te Kabilden yola cıkar,oldukça az sayıda adamı vardır, yaklaşık 12bin askerle Hayber geçidinden iner, İndüs Nehrini geçer. Siyal-Küt ve Malveyi ele geçirir 20 Nisan 1526 da Panipet’e saldırır (Hindistanın kaderi defalarca bu bölgede yazılmıştır), İbrahim Lüdi’nin 100bin savaşçısı ve bin filiyle karşı karşıyadır. Bu savaştan galip çıkarak 21 Kasım’da Delhi’ye girer. Bengalde dahil olmak üzere kuzeyin tüm ovalarını ele geçirir.
Dört yıl sonra 26 Aralık 1530 da ölür. İmparatorluğunu düzenlemeye ve ondan beklenen sanat eserlerini yaratmaya vakti olmaz. Bu gün Kabilde, mütevaziligiyle Humayun’un ve Tac Mahal’in yüzünü kızartan bir kabirde yatmaktadır. Torunu mezar taşına şunları yazdırmıştır:“Sabah güneşi gibi, ruhların imparatorlugu ile bedenlerin dünyasını feth etmiş ve sonra gökyüzüne yükselmiştir.“
Hindistan fatihi Babur biz Türkler için oldukça degerli ve tarihimizde çıkarttıgımız büyük devlet adamları arasında yer alan ilgi çekiçi bir kişidir. Ölümden hiçbir zaman korkmamıştır. Öldürür, insan kıyımlarına yol açar.Öldürdügü insan kafataslarından kuleler inşa ederdi. Hükümdarlıgın ona verdigi bütün imkanları sonuna kadar kullanmıştır.Hiçbir zaman suçluların yanında masumların da öldügü savaşlardan pismanlık duymamıştır. Eylemlerinin sorumlulugunu sadece sıkıntıyla açıklamıştır. Kendisinin iyi biri oldugunu düşünmüstür, vicdanlı biridir kendisinden af dileyen kişileri affeder.
Bununla birlikte Babur fiziksel ve manevi olarak da her türlü yetenege sahipti. Fiziksel gücü efsanevidir. Kılıç ustasıdır, okçulukta rakibi yoktur, mükemmel bir at binicisidir ve atlarını,eğer onları sevmemişse daha yorulmadan çatlatır. Kimsenin olmadıgı kadar iyi bir avcıdır.Yüzerek nehirleri geçer, kar ve buzda askerlerine yolu bizzat kendi açar, ordu hava şartlarının zorladıgı bir zamanda durmayı yada bir yere sığınmayı düsünmez… İki savaş arasında, avlanırken, hatta kimi zaman yollarda şiir yazmak için durur yada gözlemlerini yazıya döker . Son derece engin bir kültüre sahiptir. Bir hukukçu olarak yasaları çok iyi bilir. Bir sanatçı olarak da son derece sert bir eleştirmendir,ancak çoşkulu bir yazardır. Eğer yolunun üzerinde bir tarihi eser varsa asla ziyaret etmeden yoluna devam etmez.
Bünyesinde bir insanda var olabilecek tüm zayıflıkları ve tüm üstün özellikleri toplamış gibidir. Muzip ve şakacıdır da aynı zamanda ancak bu özelligi, kırıcı bir hal alması için oldukça dikkat eder. Herkesin inancına saygılıdır, ailesini sever. Eşine büyük bir saygıyla davranır.
Görüldügü gibi lider de olması gereken bütün özelliklere sahiptir. Deha sahibidir. Hatıratı Baburname oldukça açık bir dille ve samimiyetle yazılmıştır. Çagatay türkçesinin en güzel örneklerinden biridir. Hindistandaki askeri harekati onu büyük fatihler sınıfına sokmuştur.
Babur öldükten sonra; Babur’un vasat kişiligini ve pasifligini görmezden geldigi Hümayun babasının eserini koruyamaz. Henüz daha yeni kurulmuşken imparatorlugu Afgan bir hilekara Şir Han Sur’a teslim eder ve kendisi de safevi sarayına sıgınır(1538) Babur onun hakkında tam olarak yanılmamıştır çünkü; ölümünden bir yıl önce büyük bir kuvvet toplayıp hindistanın tamamını feth eder ve tahtı oglu Ekber’e burakır(1556) Babur’un imparatorlugu yirmialtı kadar şah degiştirir.
1876’da İngiltere Kraliçesi Victoria kendisini hindistan imparatoriçesi ilan ettiginde başına koyduğu taç, Babur’ son hükümdar torununun 2.Şah Cihanın onsekiz yıl önce başından düşürdügü taçtır.