TÜRK KAĞAN
| Konu: Abdurrahim Karakoç-ŞİİRLERİ Salı Mayıs 05, 2009 10:50 am | |
| Abdurrahim KarakoçBİR GÜZEL ÜLKÜ
Yüreklerde kök bağlayıp yaşayan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
'Ezel'den 'Ebed'e müjde taşıyan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Yesi'deki kutsal aşkın mayası
Malazgirt'te Alparslan'ın rüyası
Söğüt'teki has kilimin boyası
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Yunuslayın 'Et-kemiğe bürünen'
Selim ruhta Yavuz serdar görünen
Şems misali cümle kirden arınan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Bedenlerde Koç Köroğlu yüreği
Debreştikçe yakın eyler ırağı
İman kalesinin bayrak direği
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Riya duygusuyla dolup taşmamış
İlimden, irfandan uzaklaşmamış
Benlik çamuruna ayak basmamış
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Dedem Korkut töresiyle töreli
Edep, ahlâk, sevgi, saygı sıralı
Kırk yıl önce.. aklım erdi ereli
Bir güzel ülküdür günül verdiğim.
Her kapıda bir hesaba girmeyen
İnancından zerre taviz vermeyen
Dost alnına kara leke sürmeyen
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Mazlumun yoldaşı, zalimin hasmı
Kendine put yapmaz heykeli, resmi
Hak'tır, adalettir, rahmettir ismi
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Bu ülkü candadır, sokakta yatmaz
Güneştir.. bir doğdu, bir daha batmaz
Menfaat uğruna kimseyi satmaz
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Şiddeti, kavgası, kanı olmayan
İçinde öfkesi, kini olmayan
Sonsuza uzanan, sonu olmayan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Bedir’den Bizans’a akıp gelen o
Küfür setlerini yıkıp gelen o
İlâhî kaynaktan çıkıp gelen o
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Sinan'da estetik, Itrî'de ahenk
Sebillerde hayat, kubbelerde renk
Mevlânâ'da ilim, Barbaros'ta cenk
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Nizâm-ı Âlem'dir, Hakk'ın sözü bu
Söylediğim cümle.. sözün özü bu
Tek damlada umman eyler bizi bu
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Ülkü demek makam, mevki, taç değil,
Ülkü demek totem, sembol, haç değil
Kul icadı kof ilkeler hiç değil,
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Taze filiz vermiş Edebali’yle
Çiçeklenmiş Hacı Bayram Veli’yle
Ulubatlı Hasan’daki hâliyle
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Şehitlerin kanlarıyla ıslanan
Destan olup Mavera’dan seslenen
Atıf'larla Said'lerle beslenen
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Türk'e ihsan olmuş “Kavm-i Necip”lik
Boş hayâldir bu şerefe rakiplik
Hayatlar gergeftir, ameller iplik
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Ne yazdımsa inanç, ahlâk, örf ile
Postaladım gönül denen zarf ile
Anlatılmaz yirmi dokuz harf ile,
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim. VUR EMRİ
Bir haber dolaşır semada pulpul;
Kılınçlar bilensin akın var Çin’e.
Yiğitler at sürer düşman içine;
Tarihe hükmeden bir ses duyulur:
- Vur! TÜRKLÜK aşkına vur!
Yüklenir bir ülke oymak ve avul,
Sel olur ordular, batıya akar.
Uçar elden-ele bozkurtlu bayraklar.
Emreder bir başbuğ, sade ve vakur:
- Vur! BAYRAK aşkına vur!
Karışır top sesi, nal sesi, davul..
Çağdan çağa çığır açar gemiler.
Bir hâkan atını denize sürer
Ve der ki: “Yıkılsın Bizans’ı koruyan sur, ”
- Vur! FETİH aşkına vur!
Parçalanmak istenir bir ülke, Anadolu’dur:
Şahlanır bir anda bin yıllık hınçlar;
Eser poyraz poyraz eğri kılınçlar,
Kütahya düzünde kelle savrulur...
- Vur! TOPRAK aşkına vur!
Ya... işte tarihin böyledir oğul!
Geçmişten hız alsın geleceğin de..
Göster Türklüğünü tunç bileğinle!
Bu dine, bu ırka ve bu toprağa
Sataşmak isterse herhangi gavur:
- Vur! ALLAH aşkına vur! Garibin Garip Türküsü
Sılada sılasız kaldım; Suyum garip, aşım garip. Ben kendime gurbet oldum; İçim garip, dışım garip.
Bayram diye insem düze, Düşman olur astar yüze. Kattım geceyi gündüze; Uykum garip, düşüm garip.
Temmuzda üşür gezerim, Zemheride akar terim; Dört mevsimde derbederim.. Yazım garip, kışım garip.
Felek bir gün rahat koymaz; Çağırsam kaderim duymaz. Ayağım aklıma uymaz.. Gövdem garip, başım garip.
Parasız kesem suç olur. Acıkıp yesem suç olur. Sözüm var, desem suç olur. Dilim garip, dişim garip.
Ben bu devre nerden geldim.. Kırk parçayı bire böldüm. Bugün doğdum, dünden öldüm.. Vaktim garip, yaşım garip.
Koştum hakikat ardına, Yandım ayrılık derdine, Git, bak, ölüler yurduna; Kabrim garip, taşım garip. YEMİN Canım sağ oldukça rahmetli babam Susarsam,hakkını helal etmesin Ak sütün emziren ihtiyar anam Susarsam hakkını helal etmesin.
Yerindedir daha aklım iradem Ve işte yeminim, işte ifadem İlk insan, ilk nebi Hazreti Adem, Susarsam hakkını helal etmesin.
Meylim ne şöhrete, ne saltanata; Hak için sarıldım ben bu sanata; Kür-Şad, Bilge Kağan, Oğuzhan ata, Susarsam hakkını helal etmesin.
Önünde dururken Türklüğün hali, Susup da boynuma almam vebali; Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali(R.A) Susarsam hakkını helal etmesin.
Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan, Bana zindan olur Maraş, Elbistan İbni Sina, Dedem Korkut , Alparslan Susarsam hakkını helal etmesin
İmanda bu fire, zillete bu zam! Doymuyor yüreğim ne kadar yazsam Farabi, Gazali, İmamı Azam, Susarsam hakkını helal etmesin.
Nusret versin yeri göğü yaratan Çekip çıkartalım akı karadan Ertuğrul Bey, Osman Gazi, Murat Han, Susarsam hakkını helal etmesin.
Ülküm aşk çölünde Veysel Karani Ulubatlı Hasan eyler göreni Fatih, Ak Şemsettin, Molla Gürani Susarsam, hakkını helal etmesin
Bu yol bahadırlar, ermişler yolu; Kendini davaya vermişler yolu! Şeyh Mevlana, Derviş Yunus, Köroğlu, Susarsam hakkını helal etmesin.
Türkçe sevdalanan İslamca yanan Adar milletine bir değil bin can Yavuz Sultan Selim, Barbaros, Sinan Susarsam hakkını helal etmesin.
Uyutulmuş köy, nahiye, ilçe, il Yüreğimi yetmiş yerden yara bil; Mehmet Akif, Osman Batur, Şeyh Şamil Susarsam hakkını helal etmesin.
Usta savaşçılar, genç mücahitler İmkanıma hizmetime şahitler Başbuğ, ülküdaşlar, aziz şehitler, Susarsam hakkını helal etmesin.
İçimde İslam'ın ince manası Önümde Türklüğün soylu davası Of'lu Kör Şakir'in Elif anası Susarsam hakkını helal etmesin.
Sevdim, milletime gönlümü verdim Zalimin zulmüne göğsünü gerdim Kırıkhanlı Kazım, Niksarlı Nedim Susarsam hakkını helal etmesin
Kemal'imiz, Turan'ımız, Hacı'mız Beraberdir sevincimiz, acımız Mut'ta davar güden Zeynep bacımız Susarsam hakkını helal etmesin.
Mühim değil güceneni, küseni Allah sevmez haksızlığa susanı Yozgat'ın Yerköy'lü Yetim Hasan'ı Susarsam hakkını helal etmesin.
Komünist, siyonist, pusudan çıktı Dinime saldırdı, töremi yıktı Gönen'li Gülizar, Bünyan'lı Sıtkı, Susarsam hakkını helal etmesin.
Yurdun bir kağıttır ışık beyazı Üstünde insanlar mukaddes yazı Genci ihtiyarı gelini kızı Susarsam hakkını helal etmesin.
Mazlumlar hakkını almayıp ele, Günü gün edersem zalimler ile Evdeşim, öz kızım, öz oğlum bile Susarsam hakkını helal etmesin.
Allah rızasıdır arzum, emelim! Bu necip milleti ondan severim Hazreti Muhammed(S.A.V) gerçek rehberim Susarsam hakkını helal etmesin. SAATİ YOK EREMİ YOK
Aşktan yana söz duyunca Ben hep seni düşünürüm Uçsuz hayaller boyunca Ben hep seni düşünürüm
Yıldızlar kayar yüceden Renkler sıyrılır geceden Yüreğim sızlar inceden Ben hep seni düşünürüm
Aklın ucu değer hiçe Yol ararım içten içe Kainat uyur sessizce Ben hep seni düşünürüm
Korkunun bittiği yerde Haz duyarım ince ince Bir mezar görsem bir yerde Ben hep seni düşünürüm
Zaman hep sonsuza akar; Meyve dökülür, dal kalkar Çiçeklere bakar baakr Ben hep seni düşünürüm
Rüzgar eser ilden İl'e Sağlıkta bitmez bu çile "Var"dan öte, "Yok"ta bile Ben hep seni düşünürüm | |
|