Bütün TÜRKİYE
Mustafa KESKİN
(Ulkucu haber)
Birileri çıkıp ‘Kürt Sorunu’ diyerek yanlış teşhiste bulunurken, birileri de “halkım acı içerisinde” derken, birileri bunları seyrederken, başka birileri ise bu oyunlara gelerek etrafı ateşe verirken, Hükümetin de yanlış politikalarının bedelini birileri canı ile öderken, milyonlar o gün ARTIK YETER BİZ KARDEŞİZ dedi.
Sadece o meydanlarda görülen kalabalık değil; bütün Türkiye televizyon başında yüreği ile yürüdü. Türkiye’nin dört bir yanından gelen her rengi içinde barındıran çilekeş vatan evlatları bir bayrak altında birleşti. Onları birleştiren Milli duyguydu; ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ hissiyatıydı.
Bin yıllık kardeşliğimizi açılım safsata ve tuzağı ile bozmaya çalışan bir politikayı kabul etmek tabiî ki de mümkün değildir. Ülkemizde ne asayiş kaldı ne de huzur. Ayırımcılık, bölücülük nifakları adım adım Türkiye’ye yayılıyor. Gidilen yolun bir iç savaş olduğunun farkında değil miyiz? Ellerinde silahlarla dağlarda ve artık açılımdan sonra şehirlerde teröristler ile birlikte nasıl güven içinde yaşayacağız?
Belli ki, bu bir barış süreci değil, dış mihrak destekli iç savaş denemesidir. Böyle olduğu halde terörü nasıl olur da Kürtlerle özdeşleştirirsiniz? Zaten ‘Kürt Sorunu’ var diyerek ayrımı çok önceden yapmışsınız. Şimdi de bir başkaları tarafından çizilmiş bir senaryoyu önümüze koyarak hepimize, siyasi partilere, medyaya, diğer etnik kimliklere rol biçiyorsunuz
Yaşadığımız toprağı ayırmamızı, dilimizi, bayrağımızı ayırmamızı, birlikte İstiklal harbinde verdiğimiz mücadeleyi anlatan Marşımızı değiştirmemizi, kaderlerimizi ayırmamızı, yediğimiz ekmeği ayırmamızı nasıl beklersiniz? Yıllardır bizleri Güney Doğu ülkenin sırtına yük diye kandırdınız. Yıllardır ülke içinde o bölgeyi ayrı bir kefeye koydunuz. Doğudaki Kürt kardeşim dağda hayvan otlatırken, Karadenizlim yamaçta fındık, çay toplar, tahta bir köprüden uçurumu geçerek okula gitmeye çalışırken, Batıdaki en ücra köyde yaşayan efem bir barakada yaşarken, Toroslar’da yörüğüm kıl çadırdayken bu ne açılımı şimdi? Neye, kime ve ne için bu açılım?
13 Aralık bu ayrımın yapılamayacağını, hepimizin bu topraklarda beraber kardeşçe yaşayacağını gösteren bir gündü.
Artık hep beraber el ele, gönül gönüle bu oyunlara son vererek, bütünlük ve kardeşlik içinde olmanın bir ve diri durmanın vaktidir. Gün bu gündür.